
CAHİDE EZGİ YILDIZ
Psikoterapist, PhD Adayı
Psikoterapist Cahide Ezgi Yıldız Liseyi Robert Kolej’de, Psikoloji lisansını Bilgi Üniversitesi’nde tamamladı. Öğreniminin bir kısmını Almanya’da Mannheim Üniversitesi’nde gördü. Lisans eğitimi süresince çeşitli psikiyatri servislerinde çalıştı. Daha sonra King’s College London’da ‘’Anksiyete Bozukluklarında Neurofeedback Tedavisi’’ teziyle Neuroscience Master’ını bitirdi.
Türkiye’ye döndüğündeyse Klinik Psikoloji Yüksek Lisansını bitirdi. Psikanalitik ve Psikodinamik Psikoterapi Eğitimlerini ve Süpervizyonlarını tamamladı. Otto Kernberg'in kendisinden 1 senelik Kişilik Bozuklukları Eğitimi aldı. Prof. Dr. Doğan Şahin'in 2 senelik yüz yüze Dinamik Psikoterapi eğitimini tamamladı. Uygulamalı (Klinik) Psikoloji Doktora Programı tez aşamasındadır.
Okan Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans programında ders vermekte ve Psikanalitik/psikodinamik yönelimli psikoterapi yapmaktadır.
PSİKANALİTİK PSİKOTERAPİ
Erken çocukluk yaşantımız tüm hayatımız üzerinde belirleyici bir etkiye sahiptir. Özellikle 0-
6 yaş dönemi içinde temel bakım verenlerle kurduğumuz ilişkileri, hayatımızın sonraki
dönemlerinde de diğer insanlarla tekrarlarız. Örneğin, ebeveyniyle ilişkisinde kendini
yetersiz, yardıma muhtaç ve onaylanmayan çocuk olarak algılayan ve bu durumda çaresiz
hisseden biri, romantik veya arkadaş ilişkilerinde de bu kalıbı yaşıyor olabilir. Terapinin bir
döneminde bu duyguyu terapistine de aktaracaktır. Terapist diğer insanlardan farklı olarak,
hemen karşılık vermeyecek; bu ilişkiyi/aktarımı taşıyacak ve danışanla beraber analiz
edecektir. Değişim de böylelikle gerçekleşecektir.
Hiçbir insan kendini tek bir şekilde algılamaz ve tek bir duygu hissetmez. Terapide tüm bu
farklı hallerin ortaya çıkabilmesi için terapist yansızdır; yönlendirme yapmaz. Bu terapi
çalışması ruhsal olanla ilgilidir; dolayısıyla terapist çoğunlukla sessizdir ancak bu aktif bir
sessizliktir ve danışanın kendi çağrışımlarına yer açar. Serbest çağrışım kişinin zihninden
geçenleri sansürlemeden aklına geldiği haliyle dile getirmesidir. Bu yöntemle kişinin günlük
hayatta farkında olmadığı, bilinç dışında kalan kısmın açığa çıkması sağlanır. Bu dışavurum yalnızca sözlerle değil duygularla, rüyalarla, dil sürçmeleri ve sakar eylemlerle de
gerçekleşir.
Psikanalitik psikoterapide esas olan terapistle kurulan ilişkidir. Terapiste karşı hissedilen
duygular değişkendir ve iyileştirici olan değişen duygulara rağmen terapistle kurulan ilişkinin
sürekliliğidir.